Wednesday, 1 December 2010

Konusma sahnesi

Dunyanin bu noktasina nasil geldim, tam olarak hatirlayamiyorum. Sanki uzun zamandir uyumamis kadar yorgun, daha yeni uzun bir uykudan uyanmis kadar keyifliyim.

Beynimin icinde ara ara beni surekli hayal dunyamda tutmaya yetecek kadar uyusturucu madde salgilayan bir bolge var sanki, tekrar dunyaya geri donemiyorum.

Aslinda ben boyle filmlerdeki gibi kendi kendine konusan bir adam haline nasil geldim onu da tam hatirlayamiyorum.

Ilk hatirladigim pazar sabahlari herkesden once uyanip, once yatakta sonra da evin icinde acaba herkesi asagi top oynamaya cagirmak icin vakit olmus mudur diye ordan oraya kosturdugum. Herhade ilk yalnizligim buydu..

Sonrasinda o zamanlar ogretmen olan annemi okuldan gelsin diye beklerken kendi kendime uydurdugm yemekler, saklambac oynarken saklandigim butun yerler, serviste eve donerken camdan disari bakarken gecip giden butun yerler, okulun ilk gunu yatagimda heyacandan uyuyamadigim geceler, ilk opucugum, ilk bir kizla el ele tutustugum o kopru, elime gitari ilk aldigim gun, universite icin gittigim yabanci sehrin ilk gunu, o yillar boyunca yalniz basina yaptgim butun kahvaltilarim, sarhos oldugum butun aksamlarim, sarhos oldugumun farkinda oldugum butun anlarim, kirildiklarim, kirdiklarim, kizdiklarim...alisamadigim soguklar, ozledim yaz aksamlarim, gecesinde evimdeymis giib uyudugum sabahinda ise bir baskasinda kendimi buldugum butun sehirler, sessiz sakin kenardan izledigim butun anlar ve onlarin icinde takip ettigim butun insanlar.. dostlarim, sevmedigim insanlar arasinda tane tane sectigim dostlarim..cok ozledigim gozlerimi kapadigimda beni dinleyen butun dostlarim..Butun kosturmalarim arasinda kafamdan gecenlerin hepsi, bir turlu tek bir cumleye toparlayamadigim ama bence hayati kelimesi kelimesi anlatan dusuncelerim. Dinledigim butun sarkilar, kendimi sevmeyi unuttugumu anlatan butun sozler, gitar caldigim her an. En sevdigim sarkilari dinleyerek gectigim butun sokaklar ve o sokaklardan gecerken sesini duymak istedigim butun insanlar..Aklima geldikce bitiremedigim butun cumlelerim ve su an oturdugum, su an nefes aldigim dunya uzerindeki bu nokta..

Soylenenler dogruysa ya burdan kalktiktan sonra bana bir araba carpcak ya da su bankin uzerine az sonra bir meteor duscek. Su an hersey gozumun onunden geciyor ve hepsinin sonunda kurabildigim tek cumle su an gercekten keyifli oldugum.

Yillar icinde kafamdaki bu kadar kareden sonra su an bu bankta neden varoldugumu bilmedigim su hayatta gorduklerimden birseyler cikartmaya calisiyorum. Kisa bir zaman once farkettigim birsey var kendi benligimle ilgili. Yasim, bulundugum ortam, etrafimdaki insanlar her kim olursa olsun benim gozlerimle gordugum goruntude degismeyen tek birsey var. O da benim kendi varligim, kendi vucudum. Sanki ben bir kameraymsiim da bir film cekiyormus gibiyi ve kadrajda her zaman sabit kendim varim. Herseyden once elleirm var...Ellerime su an, bir sene sonra, 10 sene sonra, 50 sene sonra baktigimda yine kendi ellerim olcak. Farkli olcak ama icerdeki ayni adamken, gordugum farkli eller olcak. O yuzden bundan 50 sene sonra ellerime baktigimda tek cekimde cektigim filmin izlenmeye deger olmasini istiyorum..
Dogasi bedenime kazili ama kurallari benim koymadigim bir dunyada kendi dogami yasamak istiyorum sadece. Bu kurallar altinda biraz zor biliyorum ve sanirim o yuzden surekli beynimin bir kosesinden uyusturucu salgiliyorum. Bir nevi benim icin kurulmus bir hayati, bozup kendim bastan ciziyorum.

::: Devamini ve duzeltilmisini yazcam.

No comments:

Post a Comment