Sunday 12 December 2010

Calan Sarki: Moby Isolate.

Hayatim boyunca herseyi tam olarak anladim diyemem.

Duyduklarimda, gorduklerimde, dokunduklarimda.. bir eksiklik var.
Aklima gelen onca sey, onca insan, onca yer, sanki hepsinde benden dolayi yarim kalan birseyler var.. hep benim yuzumden, hep benim secimlerimlerim yuzunden hala beni bekliyorlar.

Belki ben guzel seyi herseyi oldugu gibi, oldugu yerde, oldugu insanlarla geride birakmak istiyorum. Bir gun geri donerim de orda dursunlar diye ya da belki de beni en son oyle hatirlasinlar diye. Bana kizsalar da sonrasinda olan biteni unutunca beni en keyifli halimle hatirlasinlar diye.

Ya da hala sacma sapan konusuyorum.

Sunday 5 December 2010

Konusma sahnesi draft 2

(Adama arkadan ufak ufak gelioken)

Dunyanin bu noktasina nasil geldim tam olarak hatirlamiyorum.

Ilginc...

Aylardir uyumamis kadar yorgun, daha yeni uzun bir uykudan uyanmis kadar keyifliyim.

Artik iyice dengem bozuldu..

Sanki beynimin icinde beni surekli kendi hayal dunyamda tutmaya yetcek kadar uyusturucu salgilayan bir bolge var. Yoksa baska turlu boyle kendi kendine bu kadar konusan bir adam haline gelmezdim.

Yani sanirim..

(Burdan itibaren baska karelere gecmek gerek, cocuklugu kisa tuttum:))
Cocukken haftasonlari sabahin korunde, herkesden once uyanip once yatagin icinde don don donup, sonra da evin icinde acaba su an baskalari da uyanmis midir diye ordan oraya dolanirdim. Herhalde ilk yalnizligim buydu..

Yani o hissi cok net hatirliyorum..

Sonrakilerin hepsi sanki hizli hizli bir fotograf sergisini gezer gibi. Gozlerimin onunde milyonlarca fotograf, birinden alakasiz baska birine geciyorum.

Gorunce kesin hatirlicagim ama durust olayim aslinda coktan unuttugum binlerce surat (yuzleri silik olan fotograflar belki??)

Bir suru sehir..Aksaminda evimdeymis gibi uyuyup, sabahinda kendimi bir baskasinda buldugum, her birini bir digeriyle aldattigim onca sehirler..

Sarhos olduklarim...hic bitmicek sandigim en sarhos anlarim..(dengesiz cekim? focus hocam..isoyu da vurdun mu 0 a :) burda anlatim konusunda yapilabilcekler konusunda aklima gelenler var:))

(burda hatunlar denebilir ya da gulumseme sadece.. sonra hatunlarla ilgili birsey gecer, diger akla gelebilcek seyler de bugunku konustugumuz gibi hizli hizli gecer..)

:: Nefes cek *NBCD::

Ama en iyi hatirladiklarim hep kendi kendime olduklarim.. sanki hepsinde hep kendi kendimeymisim gibi.. (ahh onceki karelerin hepsinde tek olsa??)

Sanki kendi cektigim filmi tekrar tekrar izliyorum..o yuzden belki de kendi kendimi uyusturuyorum..cunku her gun ayni filmi izlemek isemiyorum. Her gun ayri bir sahne, ayri oyuncular, apayri bir hikaye istiyorum.. yani hayal ediyorum.

:: Nefes cek *NBCD ::

Sanki ben bir kameraymisim da ve surekli cekimdeyimisim gibi. Gece, gunduz.. senaryosunu bile bilmiyorum ama karda kista, yagmurda, gunesin altinda, denizde (*NBCDDDDDA) surekli kaydediyorum. Isin keyifli kismi bu filmi sabah aksam izleyen de benim, bazen yonetmeni klise, sikici, film cekmenin zerresinden anlamayan bir adam bulan da benim. Bazen de sanki gorulebilcek en guzel manzarayi bana gosteren adam da benim.

Malzemem genis, gozumun onunden gelip gecen hersey..

:: Nefes cek * NBCD ::

Ellerim, ilginc birsey kesfettim. Ellerim her zaman kameranin onunde...yani butun bedenim (ince gulunebilir anlatirken) ama ellerim sanki daha on plandalar, gerisi kiyafetler altinda, onlar hep aciktalar. Oncesinde de oyleydi, simdi de, yaslandigim zaman, bu filmi asil izlemeye caliscagim zamanlar da orda olacaklar. ( burda cocuk eli ve yasli eli olsa???)

*NBCD : Nuri Bilge Ceylan doldur.
*NBCDDDDDA : Nuri Bilge Ceylan doldur abi!!

Kare eve gider.. ve evdeki muhabbet..
Yazcam..
(Les-Amours-Imaginaires izlenebilir. Orda agir ve guzel cekimler var.)

Wednesday 1 December 2010

Konusma sahnesi

Dunyanin bu noktasina nasil geldim, tam olarak hatirlayamiyorum. Sanki uzun zamandir uyumamis kadar yorgun, daha yeni uzun bir uykudan uyanmis kadar keyifliyim.

Beynimin icinde ara ara beni surekli hayal dunyamda tutmaya yetecek kadar uyusturucu madde salgilayan bir bolge var sanki, tekrar dunyaya geri donemiyorum.

Aslinda ben boyle filmlerdeki gibi kendi kendine konusan bir adam haline nasil geldim onu da tam hatirlayamiyorum.

Ilk hatirladigim pazar sabahlari herkesden once uyanip, once yatakta sonra da evin icinde acaba herkesi asagi top oynamaya cagirmak icin vakit olmus mudur diye ordan oraya kosturdugum. Herhade ilk yalnizligim buydu..

Sonrasinda o zamanlar ogretmen olan annemi okuldan gelsin diye beklerken kendi kendime uydurdugm yemekler, saklambac oynarken saklandigim butun yerler, serviste eve donerken camdan disari bakarken gecip giden butun yerler, okulun ilk gunu yatagimda heyacandan uyuyamadigim geceler, ilk opucugum, ilk bir kizla el ele tutustugum o kopru, elime gitari ilk aldigim gun, universite icin gittigim yabanci sehrin ilk gunu, o yillar boyunca yalniz basina yaptgim butun kahvaltilarim, sarhos oldugum butun aksamlarim, sarhos oldugumun farkinda oldugum butun anlarim, kirildiklarim, kirdiklarim, kizdiklarim...alisamadigim soguklar, ozledim yaz aksamlarim, gecesinde evimdeymis giib uyudugum sabahinda ise bir baskasinda kendimi buldugum butun sehirler, sessiz sakin kenardan izledigim butun anlar ve onlarin icinde takip ettigim butun insanlar.. dostlarim, sevmedigim insanlar arasinda tane tane sectigim dostlarim..cok ozledigim gozlerimi kapadigimda beni dinleyen butun dostlarim..Butun kosturmalarim arasinda kafamdan gecenlerin hepsi, bir turlu tek bir cumleye toparlayamadigim ama bence hayati kelimesi kelimesi anlatan dusuncelerim. Dinledigim butun sarkilar, kendimi sevmeyi unuttugumu anlatan butun sozler, gitar caldigim her an. En sevdigim sarkilari dinleyerek gectigim butun sokaklar ve o sokaklardan gecerken sesini duymak istedigim butun insanlar..Aklima geldikce bitiremedigim butun cumlelerim ve su an oturdugum, su an nefes aldigim dunya uzerindeki bu nokta..

Soylenenler dogruysa ya burdan kalktiktan sonra bana bir araba carpcak ya da su bankin uzerine az sonra bir meteor duscek. Su an hersey gozumun onunden geciyor ve hepsinin sonunda kurabildigim tek cumle su an gercekten keyifli oldugum.

Yillar icinde kafamdaki bu kadar kareden sonra su an bu bankta neden varoldugumu bilmedigim su hayatta gorduklerimden birseyler cikartmaya calisiyorum. Kisa bir zaman once farkettigim birsey var kendi benligimle ilgili. Yasim, bulundugum ortam, etrafimdaki insanlar her kim olursa olsun benim gozlerimle gordugum goruntude degismeyen tek birsey var. O da benim kendi varligim, kendi vucudum. Sanki ben bir kameraymsiim da bir film cekiyormus gibiyi ve kadrajda her zaman sabit kendim varim. Herseyden once elleirm var...Ellerime su an, bir sene sonra, 10 sene sonra, 50 sene sonra baktigimda yine kendi ellerim olcak. Farkli olcak ama icerdeki ayni adamken, gordugum farkli eller olcak. O yuzden bundan 50 sene sonra ellerime baktigimda tek cekimde cektigim filmin izlenmeye deger olmasini istiyorum..
Dogasi bedenime kazili ama kurallari benim koymadigim bir dunyada kendi dogami yasamak istiyorum sadece. Bu kurallar altinda biraz zor biliyorum ve sanirim o yuzden surekli beynimin bir kosesinden uyusturucu salgiliyorum. Bir nevi benim icin kurulmus bir hayati, bozup kendim bastan ciziyorum.

::: Devamini ve duzeltilmisini yazcam.

Tuesday 23 November 2010

Saturday 6 November 2010

Asil oglen vakti icilir.

Its weird to feel high in the middle of the day and start thinking about how the world would be if all of us had two heads instead of one. There is a straight line between reality and my reality at this point. Right now I seriously believe I'm right and people are wrong and I know there will be one day, before they finally close me somewhere far away, I will have a bottle of wine in my hand, standing on a wall, with one of my eyes half drunk, telling the world that 'See, i was right. I told you all monkeys!!'..

It is shame that no one listens to me right now, except a couple of more drunk, unsatisfied people. Yes. The correct word should be unsatisfied because the answer doesn't make sense. Well, we don't know what actually the questions is but anyway "As far as I know, with all the nonsense I talk and all the mistakes I do, it certainly feels right!"

Thursday 28 October 2010

In progress lyrics.

Don't ask me to come out of here,
Instead why don't you find a place thats safe.

Its like me walking down a road that I ve been before,
Its like me trying to shut down the world and play a song you told me in my head.

Its like me walking home from my car when nobodies out there.
Its like me trying to time travel with your song in my head.


:in progress lyrics.

Friday 13 August 2010

Hug someone at least once a day.

The moment you realise the world is not turning around yourself, thats fucked up.

You get so used to having yourself all the time, listening to the same voice, ignoring whats bothering out there, alieniating yourself or the others - there is no difference.
You don't see that you'r just another guy sitting in the corner with his beer, you think the people are just actors in your head, they are all there for your movie but you never realise that there should be billions of movies out there. So its better to make your movie interesting.

Its been said that whenever you can hear the cigarette burn that means you are alone but thats just in a physical aspect. It is worse to hear your voice all the time. That should mean you are really alone.

And not realizing that you are, that just Vanilla Sky or Inception for teenagers..

Its just like in the movies or like in a conversation when you are really high. What if this is an illusion ?Who the hell knows whats real or not? It feels different the moment you realise you have been trapped inside of yourself for a long time without realising it. I mean, there is a whole world and a crowd running up and down, talking all the time, just like an hotel loby in your head while the moment you pop out of the eyes and turn the camera to yourself, you just another guy existing there. Thats why I changed my quote from 'No pain No gain' to 'To live is the rarest thing, most of the people only exist'.

This logic defies the logic of the whole area of philosophy because I can just say, What the fuck?
and there is no answer.

I guess the conclusion is that everyone should hug someone at least once a day.

Sunday 27 June 2010

Bonus

Gozdis Dogumgunu!



Maile sigmadi buraya koydum mecburen.

Duzgun kaydini yaparim,
Simdilik cok kabaca ve sonunda civittim zaten.
Sozleri bile arada unuttum o kadar yeni yani.

Optum ufaklik.

Thursday 24 June 2010

Wednesday 23 June 2010

Saturday 19 June 2010

Thursday 17 June 2010

In this world.

Its the time when you start asking questions,
Its the time when you wonder why,
Its the people you try to understand
and the moments you need to cry.

There will be pain and there will be joy in every kind.
Every single one has its place and knowledge builds your mind.
It takes time to realise that every moment you face,
Is another experience in this mysterious place.

Once you learn how to see,
and know who you want to be.
Does the rest have any meaning
If they are not in peace and beauty.

We are born in a world with rules that we don't agree,
Where happiness is possession and freedom is not for free.
We walk among walls and pass each other by
While we can hold hands and just look in to the sky.

We spend our lives in steps all through the end,
We all do the same but none knows what its meant,
It takes time to break a wall to properly see,
That its the moments that make a life worth not the money.

You don't always have to lose to realise that you love,
This earth is ours but we are ripping it apart,
When people take from others to have more for themselves,
Its still called stealing even if you don't know whats your fault.

All we need is to see,
All we need is to realise whats wrong,
All we need is to learn,
All we need to love life itself so strong.

Thursday 10 June 2010

Being Content

Being content is a simple state of mind. Any blockage on the way can be simply eliminated by getting rid of them. As it might be childhood memories, how a father teaches a son or how a mother warns a daughter, it might well also be our own self practiced experiences that keeps us cautious about happiness. Its the paranoia that tells us every good thing comes to an end. The fact is that it might or it might not be. You might not always be able to control how you feel about it but how you take it is all relative. Relative to the your ability to recover from desperation. It might not be easy but its just a simple state of mind.

Monday 7 June 2010

Nefesim sensin

Uzaniyorum butun gun,
Butun gun ayni dusuncelerin icinde uyuyorum.
Donup donup en basa,
Yorgun vucudumu daha da yoruyorum.

Uzaklardan bir yerden kendimi dinliyorum,
Kalkmak istiyorum.
Nefes alip adim atmam gerek,
Yapmiyorum.

Hepsinde suclu benim.
Onlardan kacarken,
Kendimi kendimde hapseden benim.
Kendi icimden cikamiyorum.

Her denememde ters donup,
Kenarlara carpiyorum.
Odadaki tek nefes benimkiyken.
Nefes almak zorlasiyor.
Kendimi dinledikce batiyorum.

Hayallerimde suruklenirken,
Denizin icinde,
Hayallerimde seninleyken,
Gunesin icinde.

Nefesim sensin,
Gunesim sensin.
Sana ihtiyacim var,
Simdi goruyorum.

Tuesday 1 June 2010

Ellerim

Daha ciddi seyler yazmaya basliyorum sanirim.

Gercekten olur mu bilmiyorum ama son yillardir ara ara alakasiz yerlerde aklima gelen bir soru var. Farkina varmadan bir gun, o gunun icinde alakasiz bir anda babama dondugumu farkeder miyim? O an sanki ilk yapcagim sey kendi ellerime bakmak olurmus gibi geliyor. Neden bilmiyorum ama yaslandigimi sanki hep ellerimden anlicakmisim gibi geliyor. Bundan 10 sene once bunlari dusunebilseydim her sene ellerimin bir fotografini cekerdim. Gerci o zamanlar sapsaldim. Bugunku adami hayal bile edemezdim. Hayal etmek icin bir sebebim de yoktu cunku gayet keyifliydim. Ilerisini beklemek icin bir nedenim yoktu cunku zaten o zamanlar su an hayatimi yapilandiran ve 80 yasinda da ozleyecegim anlari yasiyordum. Tipki su yasadigim ani ne zaman ozleyecegimi, beyaz sacli halim hakkinda bir fikrim olmadigi gibi o zamanki ninja kaplumbaga sortlu cocuk da su anki sakalli adamdan bihaberdi. Tek farkimiz su an kendimi farkli gunlerde, farkli yerlerde hayal edebiliyorum.

Ellerimi takip edebiliyorum.

Elbette icimde ayni adam olmicam ama disardan babam gibi gozukecek miyim acaba? Ergenlikte anlamadigin adama dondugumde onun da ayni donusumu yasadigini ona haksizlik ettigimi mi dusuncem yoksa ikimize de kizar miyim? Biz bu hale nasil geldik diye.

Bu ara ara gelen sorularin icinde uyuyup kalkip daha burusuk ellerle kendimi bulabilirim. Ama su an farkinda olmasam da yaptigim hersey ilerde hatirlicagim anlar olabilir. Sabah ise yururken ictigim siradan bir kahve, parkta otururken sikintidan elimle kopardigim cimler, bir festival alaninda kaldirimda oturan insanlar, pazar sabahi kanalin kenarinda babasinin dusmesin diye tek eliyle belinden tutabildigi surekli gulen kucuk bir kiz gibi. Her anim o kadar kiymetli ki bazen bunu farkederek yasadigimda icimin dolup tasmasindan korkuyorum. Ama hayatin bundan daha baska sekilde nasil anlamli olabilcegini de anlamiyorum.

Yaslandigimda hatirlayacagim anlari bugunlerde de yasiyorum. Disardan nasil goruncem bilmiyorum ama ellerimi kiris kiris gordugumde guzel seyleri hatirlamak istiyorum. Guzel insanlari, guldugum anlarimi, sisirildiginde gulen yuz cikcak bir balonun icine su gibi doldurdugunda agirlik etcek anlarimi hatirlamak istiyorum. Gozlerimi actigimda kirismis ellerim, kapadigimda da onlarin bir onceki halleri ve o anlarda yasadiklarimi hatirlamak istiyorum. Bu sekilde zamanda yolculuk yapabilirim sanirim.

Bir gun gelcek ve ben disardan babama benzicem biliyorum. Icerdeki butun kargasa, butun alt altta ust uste katlardaki konusan insanlar hepsi disardan ellerine bakan yasli bir adam gibi gozukcek. Ben onun vucudundayken o benim bir sonraki vucudumda ellerine bakiyor olcak. Belki o zaman ben babami daha iyi anlicam.

Thursday 27 May 2010

Huzur var mi?



Hayat yeniden baslar mi?
Hersey bitince insanlar anlar mi?
Yakindan bakinca yanlizlik kalmaz mi?
Bu kavganin sonunda huzur var mi?

Degisen hicbirsey yok aslinda,
Insanlar ve ben,
Yasiyoruz hic bilmeden.
Bu yuzden, farkindaysan
Bu cok guzel.

Gidenler geri gelir mi?
Kalanlar hep sevebilir mi?
Uzaktan bakinca kargasa biter mi?
Bir yerlerde insanlar sever mi?

Aylin Aslim - Ahh

Wednesday 26 May 2010

Saturday 22 May 2010

Huzur var mi?

Hayat yeniden baslar mi?
Hersey bitince insanlar anlar mi?

Yakindan bakinca yalnizlik kalmaz mi?
Bu kavganin sonunda huzur var mi?

Degisen hicbir sey yok aslinda..
Insanlar ve ben..
Yasiyoruz hic bilmeden,
O yuzden farkindaysan bu cok guzel.

Gidenler geri gelir mi?
Kalanlar hep sevebilir mi?

Uzaktan bakinca bu kargasa gecer mi?
Bir yerlerde insanlar sever mi?

Monday 17 May 2010

Otur oturdugun yerde

Sen beni sevemezsin,
Cunku sen yalnizligimi gordun.

Geceleri yalniz kalmamak icin konustugumu,
Sabahlari sessiz olmak icin sustugumu.

Baskalari olmadan nefes alip,
Insanlarin yaninda nefessiz kaldigimi da..

Sen beni sevemezsin,
Gozlerimi kapatirken sustugumu, actigimda da gorduklerimi duydun..
Hayatin en basit halini icime,
Karisik insanlarini da hayatin disina ittigimi gordun.
Sen beni kimseyi sevmezken gordun..

Sarhosken,
Uyurken,
Acken,
Sinirlenirken,
Unuturken
Inanirken,
Uyanirken,
Uzaklasirken.

Sen benim gunesli gunlerde sordugum sorularimi cevaplayamazsin
ve cevapsiz sen geceleri uyuyamazsin.

Sen benim yalnizligimi gordun
ve sen beni sensiz sevemezsin.

Monday 10 May 2010

ki-li gecmis zaman

Birinci yine en arkada kalmis ve 15 dakikalik aralarda insanlardan uzaklasmis..
Ayni agacin etrafinda donmus durmus dolanmis,
En sonunda da uyuyakalmis..

Sen ve benim gibiler,
Bir tek bunlari anlamis..

Sen ve benim gibiler
Dusunup yorulup hayallere dalmis..

Son (i)ki uc..

Gunes ciksin uyuyalim,
Yagmur yagsin uyanalim.